SEO yani arama motoru optimizasyonu tek bir işlemden oluşmayan, zamana yayılan çalışmaların bütünüdür. Bu içerik içerisinde SEO’ya dair her şeyi anlatmaya, kullanabileceğiniz SEO araçlarına ve bir SEO Ajansı ile çalışmadan neleri başarabileceğinizi aktarmaya çalışacağım.
Bu Temel Düzeyde SEO Rehberi olarak adlandırabileceğim içeriği hazırlarken asıl amacım tabi ki benim gibi E-Ticaret sektöründe çalışan personellerin temel düzeyde bazı dijital pazarlama araçlarını tanıması ve nereden başlayacağına karar verebilmesi. Özellikle yöneticilerin bir SEO ajansı ya da dijital pazarlama personeli ile çalışırken, SEO’yu yapacak kişi ya da ekibi buradan öğrendikleri ile denetleyebileceğini ve takip edebileceğini düşünüyorum.
SEO Nedir?
SEO’nun açılımı Search Engine Optimization olup Türkçe olarak Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir. Teknik olarak herhangi bir dijital içeriğin arama motorlarına uyum sağlaması ve en uygun hale getirilmesi amacı güdülse de, SEO’nun kapsamı çok daha fazladır. Kaliteli içerik, doğru strateji, verimli bağlantılar ve yönetilebilir yazılım ile arama motorlarına en uygun hale getirilen yani optimize edilen içerikler, Google gibi arama motorlarında üst sıralara çıkar.
https://buraksenguloglu.com/seo-nedir-seo-acilimi-ve-seo-terimleri/
Sürekli olarak içerik dememin bir sebebi var elbette! Artık Google gibi arama motorları sadece metin bazlı içeriklerin kendisine uyum sağlayıp sağlamadığını kontrol etmiyor. SEO’nun kapsamı makaleler, ürünler, görseller, videolar ve hatta ses kayıtlarıyla da genişletilmiş durumda.
Arama motorları ile empati yapmak başlığında daha ayrıntılı olarak açıklayacağım bazı önemli noktalar mevcut. Arama motoru optimizasyonu yaparken arama motorunun listelediği her şey artık önem kazanıyor. Local SEO olarak adlandırılan yerel arama motoru optimizasyonu da bunlardan birisi.
SEO Nasıl Yapılır?
Aslında her zaman bir dijital pazarlama ajansı ile çalışmak zorunda değilsiniz! Temelde Google’ı ya da diğer arama motorlarını insan yerine koyarak durum değerlendirmesi yapmak yeterli. Çünkü Google’ın yapay zekası git gide bir insanınkine yaklaştı. Öyle ki artık kandırmak, aşırı linkleme ile optimize etmek ya da paravan bloglar kurarak minik bir SEO ağı kurmak işe yaramıyor!
Google ile empati yaparak “Bu içeriği neden ilk sırada göstermeliyim?”, “Bu içerik gerçekten faydalı mı?”, “Bu bağlantılar gerçek birer referans mı?”, “Bu görsel gerçekten de alt metninde yazdığı açıklama ile alakalı mı?” gibi sorulara yanıt aramalısınız. Eğer içeriğiniz gerçekten önemli, özenli ve kaliteliyse, kısa süre içerisinde arama motorları tarafından fark edilir olacaktır.
SEO aşamaları doğru içerik, doğru iç bağlantı ve doğru dış bağlantı olarak 3 ana kategoride projelendirilir ancak bunun çok daha fazlası var. Eğer bir ajans ile çalışmak istemiyorsanız bu 3 aşama ile iyi bir yol katedebilirsiniz.
Dijital pazarlama ajansları ise bu 3 aşamayı reklam ve pazarlama faaliyetleri ile destekler, rekabet analizi yapar ve kalıcılık sağlar.
Kimler SEO’ya İhtiyaç Duyar?
Aslında herkes! Buna blog sitesi sahipleri, e-ticaret firmaları, hizmet sektöründeki işletmeler, ajanslar ve hatta sosyal medya hesapları da dahil. Buraya bir parantez açmak istiyorum; Instagram hesabınızın da bir otoritesi olduğunu biliyor muydunuz?
SEO’ya yani arama motoru optimizasyonuna aslında arama motorlarında sorgulanacak içeriğe sahip herkes ihtiyaç duyar. Bir kaç senaryo üzerinden size örnek vereyim:
Bilgisayar parçaları inceleyen bir Youtube kanalı sahibiyseniz,
- MSI B550M Anakart anahtar kelime grubu ile gerçekleştirilen Google aramalarında çıkmanız gerekiyor.
- MSI Anakart Tavsiye anahtar kelime grubu ile gerçekleştirilen Youtube aramalarında çıkmanız gerekiyor.
- MSI markalı anakarta sahip bir bilgisayar incelemesi videosundan sonra sizin videonuzun tavsiye edilmesi gerekiyor.
Eğer Türk kahvesi satışı yapan bir e-ticaret sitesi sahibiyseniz,
- Türk Kahvesi anahtar kelime grubu ile gerçekleştirilen Google aramalarında çıkmanız gerekiyor.
- Türk Kahvesi anahtar kelime grubu ile gerçekleştirilen Google Görseller aramalarında ürün etiketiyle ve hatta fiyatıyla birlikte çıkmanız gerekiyor.
- Türk Kahvesi anahtar kelime grubu ile gerçekleştirilen Google aramalarında Alışveriş ve Video sekmelerinde çıkmanız gerekiyor.
- Haritalar’da Türk Kahvesi Satışı Yapan Yerler araması yapıldığında Harita sonuçlarında çıkmanız gerekiyor.
Gibi örneklerle basite indirgeyebiliriz. Ancak SEO ve SEM bundan çok daha fazlası! Dijital reklamcılık tarafını güçlendiren etmenler de yine SEM’den geçiyor.
Kullanılacak Araçlar
SEO doğuştan bir yetenek değildir. Arama motorlarına uyum sağlama konusu aslında yıllardan beri tartışma konusu olan belirli başlı temellere dayanır. Bunlardan en önemlisi araçları kullanma ve bu araçlardan alınacak geri bildirimleri iyi analiz ederek doğru değişiklikleri yapma.
Araçları 3 ana nedenden dolayı kullanmaktayız. Aslında bu araçlar da bu 3 ana nedene göre aralarında kategorize edilmektedirler.
- Web sitemizi arama motorlarına tanıtmak
- Web sitemizin arama motorlarındaki durumunu ve zayıf/güçlü yönlerini görmek
- Rekabet içerisinde bulunduğumuz web siteleriyle kıyas yapabilmek
Bir çok araç tanıtacağım ancak bunların bir kısmı ücretli araçlar. Bu nedenle siz ihtiyacınız olduğu kadarıyla araçları tanımalı ve kullanmalısınız.
Bu rehber içerisinde hiç bir aracın doğrudan nasıl kullanılacağı konusunda bilgi bulunmamaktadır. Sadece hangi araçları ne amaçla kullanabileceğinizden bahsedeceğim.
Bir dip not vereyim, aşağıdaki araçlardan hiç birisi sizi doğrudan rakiplerinizin önüne geçirmez. Yani bir bot sistemi gibi düşünüp “araçları kullandığınızda üst sıralara çıkarsınız” gibi bir durum yok. Hiç bir siteye web sitenizi eklemeniz sizi öne geçirmeyecektir.
Ahrefs
En etkili geri bildirim ve rekabet analizi araçlarından birisi olan Ahrefs, aşağıdaki konularda çözümler sağlar.
Site Denetimi ile genel ve çeşitli SEO kıstaslarına göre problemler taranır, web sitenizdeki organik trafiğin sayfalara göre dağılımı gösterilir, meta bilgilerindeki eksiklikler listelenir ve 404 hatası gibi ulaşılamaz url’leri denetler.
Site Kaşifi ile rakiplerinizin organik ve ücretli trafiğini kendi organik ve ücretli trafiğinizle karşılaştırma imkanı bulursunuz. Rakipleriniz trafiklerini nasıl elde ediyor, hangi tür reklamlar yayınlıyor, hangi organik aramalarda güçlüler ve hangi nedenlerden dolayı otoriteleri yüksek gibi “tersine mühendislik” yapabileceğiniz analizler sunar. Tersine mühendislik önemli çünkü buraya daha sonra tekrar değineceğim.
Anahtar Kelime Kaşifi ile arama terimleri hakkında detaylı bilgiler alabileceğiniz gibi yeni anahtar kelime ve uzun kuyruk (long tail) anahtar kelime grupları hakkında da tavsiyeler alabilirsiniz. Her anahtar kelimenin tıklama başı maliyeti, rekabet gücü, aranma hacmi, web sitelerin organik arama sonuçlarındaki skorları, zaman içinde ilgi gibi bir çok analize bu bölümden ulaşıyorsunuz.
İçerik Kaşifi ile trend konulara göz atabilir, bağlantı alabileceğiniz benzer içerikli web sitelerini keşfedebilir, sosyal medyadan çeşitli datalar alabilirsiniz. Ancak ben bu bölümü daha önce hiç kullanmadım.
Sıralama Takipçisi ile oluşturacağınız ve Ahrefs tarafından tavsiye edilen anahtar kelime listeleriyle 150’den fazla ülke için sıralama takibi yapabilirsiniz. Kendi tablolarınızı oluşturarak rakiplerinizin anahtar kelimelerini kendi sıralamalarınız ile karşılaştırabilir, zaman içerisindeki optimizasyon işlemlerinizin tabloya yansımasını günlük, haftalık ve aylık olarak takip edebilirsiniz. SERP için bir çok araç var ancak bunu rakip analiziyle beraber en iyi yapabileceğiniz araç Ahrefs!
Ahrefs 7 gün deneme $7 olarak ücretlendiriliyor. Sonrası için Lite versiyonu aylık $99, Standart versiyonu aylık $179 olarak fiyatlandırılmış. Ayrıca gelişmiş özellikler barındıran Advanced ve ajanslar için Agency versiyonları da satışta.
Alexa
Ahrefs ile benzer özellikleri olan bir başka analiz aracı Alexa, Amazon’a bağlı bir araç olarak öne çıksa da eski popülaritesi kalmadı. Öyle ki basic paketi aylık $20 fiyat etiketiyle sunarlarken; aylık fiyatı $149 olan gelişmiş özellikleri barındıran paketi 14 gün, $299 olan ajans paketini ise 30 gün bedava denetiyorlar.
Alexa temelde çok önemli bir işleve sahip. Bu önemli işlev de Alexa Traffic Rank olarak adlandırılan trafik sıralaması özelliği. Yıllar yıllar önce dahi var olan bu işlev, web siteler arası rekabeti ölçümlemede iyi bir kıstas olarak göze çarpıyor. Genelde tahmini veriler üzerinden gerçekleştirilen sıralamalar, eğer ücretli Alexa paketi satın alırsanız gerçek veriler ile değiştiriliyor.
Alexa da Ahrefs gibi bir çok SEO aracına ev sahipliği yapıyor.
İçerik Araştırması ile içerikler hakkında tavsiye alabilir, rekabetçi içerik analizi yapabilir, konu araştırması gerçekleştirebilir ve seçeceğiniz konuya göre en iyi web sitelerini görüntüleyebilirsiniz. Ancak ne Alexa ne de Ahrefs Türkçe içerikler konusunda başarılı değiller.
SEO Analizi ile rakip backlink kontrolü yapabilir, site içi seo analizi yapabilir ve olumlu/olumsuz yönlerinizi keşfedebilirsiniz.
Anahtar Kelime Araştırması ile rakip anahtar kelimeleri görüntüleyebilir, zorluk seviyelerini tabloya işletebilir, anahtar kelime hacimleri hakkında bilgi alabilir ve ücretli/organik anahtar kelimeleri ayırarak analizlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Rekabet Analizi ile rakiplerinizin sitelerini genel anlamda analiz edebilir, anahtar kelimelerini keşfedebilir, bağlantı veren siteleri görüntüleyebilir ve alanındaki en iyi sitelere göz atabilirsiniz.
Kitle Analizi ile kitlenizin ilgisini farklı kriterlerde ölçümleyebilir (Google Analytics ile paralel şekilde) ve trendlere göz atabilirsiniz.
Alexa Sertifikalı Sıralama ile en başta bahsettiğim Alexa Traffic Rank aracında doğru verilerle karşılaştırma yapabilirsiniz.
Açıkçası Alexa kullananların büyük bir çoğunluğunun alışkanlıktan dolayı kullandığını düşünüyorum. Backlink analizi denildiğinde ilk tercihim MOZ ve Semrush iken, rekabet analizi için tercihim de Ahrefs oluyor.
Bing Webmaster Tools
Ülkemizde Google’ın pazar payı her ne kadar çok çok büyük olsa da, Bing hala önemli bir arama motoru! Öyle ki Google dahi Bing ile veri alışverişinde bulunuyor. Bu yüzden tıklanma kaygısı gütmeden Bing Webmaster Tools’a sitenizi kaydetmeli ve doğrulama yapmalısınız.
WordPress’te Rank Math gibi bazı araçlar otomatik olarak yönergeleri size veriyor ve yine otomatik olarak içeriklerinizi Bing arama motoruna pingliyor. Bu aracı kullanmak tamamen ücretsiz. Bing Webmaster Tools kullanabilmeniz için bir Outlook hesabına sahip olmanız gerekmekte.
https://www.bing.com/webmasters
Facebook Business
Dijital pazarlamanın temel taşı Facebook olmazsa olmazımız. İlk açmanız gereken hesapların başında. Facebook hesabınızın içinden oluşturacağınız Facebook Business ile reklam verme aracı başta olmak üzere işletmeniz için bir çok araca sahip olacaksınız.
Ticaret Yöneticisi ile ürünlerinizin tüm yönetimi buradan yapılabiliyor. XML ya da tercih edeceğiniz herhangi bir entegrasyon aracıyla ürünlerinizi buradaki katalog yapısına aktarıyorsunuz ve ardından ürünlerinizi ister reklamlarda isterseniz de Instagram Mağaza sekmesi gibi ek özelliklerde kullanabiliyorsunuz.
Mağaza Konumları ile mağazalarınızı oluşturabiliyor ve yine ister sayfanızda gösterebiliyor isterseniz de reklamlarınızda yol tarifi alınabilecek şekilde potansiyel müşterilerinize sunabiliyorsunuz.
Analizler (Facebook Analytics) ile web sitenizin tüm trafik ve kitle analizlerini günlük, aylık ya da yıllık bazda çekebiliyorsunuz. Ancak bu araç yakın zamanda kaldırılacak.
Business Suite ile hem Instagram hem de Facebook hesabınızı beraber yönetebiliyorsunuz. Burada tüm bildirimleri, gelen mesajları ve ilgili sayfalardaki reklamlarınızı görüntüleyebilir, gönderi oluşturabilir ve gelen mesajlara cevap verebilirsiniz.
Reklam Yöneticisi‘ne geldik nihayet! Burası vaktinizin büyük kısmını alacak olan reklam yönetimi bölümü. Reklam Yöneticisi aracılığıyla çeşitli kampanyalar oluşturabilir, bu kampanyalara ait reklam setleri üretebilir ve bu reklam setlerini farklı reklamlarla test edebilirsiniz. Yakın zamanda Facebook ve Instagram reklamlarıyla ilgili de içerik yazacağım.
Google Ads
Kullanacağımız 9 Google aracından en önemli 3. araç Google Ads ile temelde reklamları oluşturuyoruz. Ancak Google Ads bundan çok daha fazlasını sunuyor. Reklamlar başlığında değineceğim faydalarının dışında Google Ads ile anahtar kelimelerinizin aranma hacimlerini, muhtemel tıklama başı maliyetlerini, rekabet düzeyini ve zaman içerisindeki ilgi oranını görüntüleyebilir, rakiplerinizi tarayarak yeni anahtar kelimesi önerilerini alabilirsiniz.
Yukarıdaki görselde anahtar kelime planlayıcı ile oluşturduğum tabloya bakabilirsiniz. Bu tabloya göre seo araçları sorgusu her ay ortalama 100-1.000 arası aranırken, seo hizmeti sorgusu her ay ortalama 1.000-10.000 arası aranıyor. Seo araçları sorgusu daha düşük rekabette ve zamana dayalı olarak dalgalı olduğundan 1,50 TL – 129,19 TL arası teklif değerine sahip. Seo hizmeti sorgusu ise daha yüksek rekabete ancak daha stabil reklam veren sayısına sahip olduğundan 3,44 TL – 7,62 TL olarak değişmiş.
Yukarıda ise anahtar kelime fikirlerini bir web sitesinin adresini yazarak nasıl bulduğumuza göz atabilirsiniz. Daha fazlası için reklam vermeyecek dahi olsanız Google Ads hesabı oluşturmalısınız. Araçları kullanabilmek için ilk reklamı oluşturmanız gerekebilir, uzun zamandır yeni hesap oluşturmadığım için maalesef bu konuda bilgim yok.
Google Analytics
Bir önceki başlıkta bahsettiğim 9 önemli Google aracından en önemli 2. araç olan Google Analytics ile vaktimizin çoğunu harcayacağımız -ve analizlerini yapacağımız- verilere buradan ulaşacağız.
Google Search Console, Google Ads, Google Tag Manager, Google Merchant Center ve diğer tüm Google araçlarının birbirine entegre olduğunu söylemem gerekiyor. Örneğin Google Merchant Center’da yüklediğiniz bir ürünün analizini Google Analytics ile yaparken, reklamını Google Ads ile (dinamik veri) veriyorsunuz. Ya da Google Tag Manager ile etiketlediğiniz bir etkinliğin hunisine Google Analytics ile ulaşıyor, Google Firebase’deki bildiriminizin dönüşümünü yine bu araç ile ölçümlüyorsunuz.
Google Analytics üzerinden organik verileri daha sağlıklı ölçebilmek için Edinme > Tüm Trafik > Kanallar > Organic Search yolunu izleyerek oturum sayısı, yeni oturumların yüzdesi, hemen çıkma oranı ve dönüşüm oranı gibi önemli metrikleri kolay yoldan görüntüleyebilirsiniz. Eğer daha ayrıntılı rapor almak isterseniz ufak bir probleminiz olacak. Organic Search tıkladığınızda sevimsiz bir “not provided” yazısı ile karşılaşacaksınız. Burada tek yapmanız gereken ikincil boyut kısmından Davranış > Sayfa seçeneğini işaretlemeniz. Böylelikle hangi sorgular hangi sayfalara gitmiş görebilirsiniz.
“Hala anahtar kelimelere ulaşamadım ben!” diyecekler için de bir ipucu var. Sayfaları yukarıdaki şekilde belirledikten sonra Google Search Console paneline gidiyorsunuz ve sayfa sorgusu yaparak o sayfaya hangi terimlerle arama yapılarak ulaşılmış görebiliyorsunuz. İşte bu kadar basit.
Google, Google Analytics ile yetinmeyenler için Google Analytics 4 yani GA4 isminde yeni bir araç takımı çıkardı. GA4’ün temel amacı hedef kitlenin ve kullanıcıların davranışlarını detaylandırmak. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile daha detaylı etkileşim verilerine ulaşabiliyorsunuz. Hatta Google Tag Manager’da belirtilmemiş bir etkinliği bile (örneğin form doldurma ya da sağ taraftaki reklam amacıyla koyduğunuz görsele tıklama gibi) saptıyor ve size bununla alakalı raporlar sunuyor. Yine Google Analytics’teki metriklere ek olarak etkinlik metriklerine de bu araç ile daha rahat ulaşabiliyoruz.
Eğer çok deneysel ya da çok büyük bir e-ticaret oluşumu içerisinde yer almıyorsanız tavsiyem normal Google Analytics kullanmanız olacaktır. Çünkü yapay zekanın raporlarını sorgulayabilmeniz ve sonuç çıkarabilmeniz için belirli bir tecrübeye sahip olmanız gerekiyor. Örneğin hemen çıkma oranının bir sayfada arttığına dair rapor görmek sizi endişelendirebilir. Ancak belki de o tek sayfaya gelen etkileşim arttığından dolayı bu raporu alıyor olabilirsiniz.
Kısacası Google Analytics analiz anlamında en önemli, SEO anlamında ise en önemli 2. araç olarak mutlaka kurulması gerekmektedir.
Google Blogger
Google Blogger diğer araçlardan ayrılıyor. Diğer tüm araçlar Search Engine Marketing yani SEM odaklıyken, Google Blogger size alternatif blog sitesi açma ve burada oluşturacağınız içeriklerle kendi sitenizi besleme imkanı sunuyor.
Google Firebase
Yine diğer uygulamalardan ve araçlardan farklı olarak Google Firebase’in sadece belirli başlı özellikleri bizi ilgilendiriyor. Normal şartlarda Google Firebase, işletim sistemi, web ve mobil uygulamaların sunucu tarafıyla fazla uğraştırmadan verilerinizi depolayabileceğiniz, platformlar arası veri senkronize edebileceğiniz, uygulamanızın ve verilerinizin performansını teste tabi tutabileceğiniz bir platform.
Bizi Google Firebase’in bildirim gönderme api’si ve eğer mobil uygulama sahibiyseniz Crashlytics özelliği ilgilendiriyor.
Google Merchant Center
E-Ticaret sektöründe çalışan bir dijital pazarlamacı olarak en sevdiğim araçların başında gelen Google Merchant Center ile bir çok özelliği kullanabiliyorsunuz. Web sitenizi, markanızı ve xml (ya da belirleyeceğiniz farklı bir yöntem) aracılığıyla ürünlerinizi aktardıktan sonra ulaşabileceğiniz Google Merchant Center’da e-ticaret adına yok yok!
Genel Bakış dışında 3 ana bölümden oluşan Google Merchant Center’da, aşağıdaki bir çok aracı kullanabilirsiniz.
Ürünler: Teşhis, Tüm Ürünler ve Feed’ler olmak üzere 3 alt sayfadan oluşur.
Teşhis, ürünlerinizdeki görsel hataları, barkod hatalarını, ürün bilgilerindeki tutarsızlıkları, yüklediğiniz feed ile ilgili oluşan sorunları, hesabınızdaki uyarıları ve ürünlerinizde reklam kısıtı bulunup bulunmadığını görebileceğiniz alandır.
Tüm ürünler, güncel feed’inizdeki ürün listesini (aşağıda) görebileceğiniz alandır. Buradan herhangi bir ürüne tıklayarak daha ayrıntılı bilgi -ve varsa hata notlarını- alabilirsiniz.
Feed’ler, ürünlerinizi Google’da listelemek için kullanacağınız veri aktarma bölümü. Ürün verilerinizi Merchant Center’a metin (.txt) dosyaları, XML (.xml) dosyaları, Google E-Tablolar ya da Google Content API for Shopping aracılığıyla aktarabilirsiniz.
Performans: Kontrol paneli ve Raporlarınız olarak 2 alt sayfadan oluşur.
Kontrol paneli içerisinde ücretsiz listelemeleri görebilirsiniz. Bu ücretsiz listelemeler genelde Google’da yapılan anahtar kelime sorgularının arama sonuçlarında “alışveriş” sekmesi altında gözüken ürünlerinizden oluşur.
Raporlarınız sayfasında ise kendinize özel parametrelerle rapor oluşturabilir, çıktı alabilir ve indirebilirsiniz.
Büyüme: Bu bölüm özellikle e-ticaret sektöründe çalışan pazarlama personellerini fazlasıyla ilgilendiriyor. Büyüme içerisinde 4 alt sekme bulunuyor. Bunlar sırasıyla Fırsatlar, Fiyat rekabet analizi, En çok satanlar ve Programları yönetin.
Fırsatlar bölümünde performans önerileri yer alır -ki Türkiye için genelde boş olur- ve Google tarafından e-postayla da gönderilir.
Fiyat rekabet analizi, ürünlerinizi diğer Google Merchant Center programlarına kayıtlı web sitelerindeki fiyatlarla karşılaştırır ve rekabetteki durumunuzu görüntüler. Bu bölümde ekstra olarak markalara ve kategorilere göre de rekabetteki durumunuzu görüntüleyebilirsiniz. Benim kullandığım test hesabında ürünler gerçek ürün olmadığı için %95 oranında karşılaştırabileceği başka bir site bulamıyor. %5’lik kısımda ise gerçek ürünler kullandım.
En çok satanlar kısmında herhangi bir ülkenin herhangi bir kategorisinde en çok satılan ürünün bilgilerini barkod, fiyat aralığı, marka ve talep düzeyinde görüntüleyebilirsiniz. Ayrıca çok satan bu ürünlerden hangilerinin envanterinizde olduğunu da ürün envanteri durumu sütunundan takip edebilirsiniz. Yine aynı sayfada sadece marka bazlı da en çok satan kategorileri birbiriyle karşılaştırabileceğiniz şekilde filtreleme bulunuyor. Buradan rapor alabilmek için o kategoride satış yapıyor olmanız gerekmiyor. Sadece meraktan dahi farklı ürün kategorilerini ve farklı ülkeleri inceleyebilirsiniz.
Programları yönetin kısmı ise Google Merchant Center’daki pozisyonunuzu size sunar. Alışveriş Reklamları, Ücretsiz Ürün Listelemeleri, Dinamik Yeniden Pazarlama ve daha bir çok özelliğin hesabınızdaki durumunu tek ekrandan takip edebilirsiniz.
Google My Business
Google Benim İşletmem olarak Türkçeleştirilen işletme aracı sayesinde işletmenizi Google’a tanıtabilirsiniz. Google My Business’ın 2 temel amacı var. Bunlardan ilki işletmenizi Google’a tanıtmak ve iletişim bilgileriniz (adres, web sitesi, telefon numarası, marka logosu vb.) eşleştirmek, diğer amacı ise haritalarda listelemek. İlk amaç Google web aramalarında arama sorgusu ile işletmeniz arasında bağ kurmak, diğer amaç ise doğrudan haritalarda gösterim.
Yakın zamanda Google My Business kullanımı için ayrıntılı bir rehber hazırlayacağımdan burayı es geçiyorum. Ancak kullanması oldukça basit bir araç. SEO için oldukça önemli olan bu araçta hem marka bilinirliğinizi doğru şekilde kurgulamak hem de işletme açıklaması kısmının doğrudan ürün ya da hizmetinizin bilgilendirici metinlerle desteklemek zorundasınız.
Örneğin bir spor mağazanız var. Doğrudan spor mağazası arama sorgusunda çıkmanız güç olsa da, web sitenizi doğru şekilde optimize edip, bu makale içerisindeki kriterlere göre stratejinizi geliştirip ve Google Haritalar’da spor mağazası arayan kullanıcılardan yol tarifi etkinliği alabilirseniz işler sizin için çok daha kolay olacak. Böylelikle web sitenizin otoritesi harita sorgularını güçlendirirken, harita sorguları da web sitenizi aynı şekilde güçlendirecek.
Aşağıdaki bağlantıdan işletmenizi Google’a kaydedebilirsiniz. Burada eklemek istediğim ufak bir not var; son zamanlarda çalıştığım insanlar da dahil olmak üzere çevremden çok fazla “Google Haritalar’da işletmenizi kaydetmek ister misiniz?” cümlesinin geçtiği telefonlar açılmakta. Bunların hiç birisi Google’dan gelmiyor. Google sizi sadece Google Ads hesabınız için arayabilir. Burada da telefonda talep etmeniz gereken şey @google.com uzantılı e-posta hesabıyla size e-posta göndermeleri olacaktır. Bunu talep ettiğinizde karşınızdaki pazarlama uzmanı 5 dakika içerisinde randevu bilgisi içeren bir e-posta göndermektedir.
Google PageSpeed Insights
2022 yılında Google için en önemli kriterlerden birisi site performansı olacak. Google’ın yeni belirlediği kriterlerden bazılarını şu şekilde açıklayabilirim: First Contentful Paint (FCP) yani siteyi açtığınızda ilk görünen içeriğe kadar geçen süre, First Input Delay (FID) yani ilk etkileşime girdiğinizdeki gecikme, Largest Contentful Paint (LCP) yani siteye ilk girişinizden itibaren ilk büyük verinin yüklenme süresi (video, görsel, arka plan vb.) ve son olarak Cumulative Layout Shift (CLS) yani sayfanın ilk açılmaya başladığı andan itibaren herhangi bir kod ağacının geç yüklenmesiyle kaymasını ifade ediyor.
Google’ın Core Web Vitals olarak adlandırdığı bu performans ölçülütü, gerçek kullanıcıların (evet doğrudan bot ya da örümcek değil) internet siteniz üzerindeki tüm davranışlarını ve deneyimlerini ölçümleme yöntemidir. Yukarıdaki 4 ana performans metriği olsa da arka planda çok fazla kriterde ölçüm yaptığını biliyoruz.
Google PageSpeed Insights aracılığıyla hem Web hem de Mobil için ayrı ayrı test imkanı sunuyor. Yukarıda Hepsiburada örneğini görüyorsunuz. Kendileri Web tarafında oldukça başarılı sayılır. Ancak gelin bir de Mobil taraftaki testlere bakalım.
Hepsiburada gibi büyük bir firma nasıl bu kadar kötü skor almış diye düşünmeye başladıysanız hemen bu fikri aklınızdan çıkarın. Çünkü Hepsiburada’nın mobil deneyimi iOS ve Android uygulamalarında gerçekleşiyor. Yani yukarıda görmüş olduğunuz Core Web Vitals skorları, uygulamayı yüklememiş ya da eski mobil aygıtlara sahip kullanıcılardan geliyor.
Hepsiburada’nın mobil uygulaması özel yazılımlarla sıfırdan yazıldığı ve sadece verilerin senkron olduğunu bildiğimizden dolayı bu skorları önemsemiyoruz. Ancak eğer ki mobil uygulamanız yoksa ya da mobil uygulamanız -burası oldukça önemli- webview olarak adlandırılan mini tarayıcı özellikli bir uygulama ise önemsememiz gerekiyor. Büyük bir çoğunluğumuzun web sitesine ait özel yazılımla geliştirilen ve optimize edilen bir mobil uygulamamız olmadığından dolayı hata notlarına bakmamız gerekiyor.
Google rapor kısmında her hatayı tek tek listeliyor, ne kadarlık bir süre kaybına uğrattığını gösteriyor ve her hata için çeşitli ipuçları sunuyor. Eğer siteniz CMS (WordPress, Opencart vb.) ise muhtemelen ücretli eklentilerle kolay yoldan çözebilirsiniz. Ancak özel yazılımsa mutlaka dijital pazarlama uzmanınızın yazılımcılarınızla birebir çalışması gerekiyor.
Google PageSpeed Insights aracına ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
https://developers.google.com/speed/pagespeed/insights
Google Search Console
Yazının başından beri belirttiğim 3 önemli aracın en önemlisine geldik! Google Search Console ya da eski adıyla Google Webmaster Tools, bir dijital pazarlama uzmanının en çok vakit geçirmesi ve en çok analiz yapması gereken yer. Hatta o kadar önemli ki, bir web sitesini bağlamanız gereken ilk araç da yine burası.
Google Search Console teknik olarak tüm arama motoru optimizasyonu işlemlerinizin karşılığını gördüğünüz araç olarak açıklanabilir. Ancak bundan çok daha fazlası var.
Web sitenizi Google’a tanıttığınız, site haritalarınızı yüklediğiniz, istemediğiniz url’leri kaldırdığınız, sayfa deneyimi gibi yeni deneysel özelliklere ulaşabildiğiniz, AMP hatalarını teşhis edebildiğiniz ve en önemlisi arama performansına ulaşabildiğiniz araç Google Search Console’dur.
Google Search Console’da en çok kullanacağımız 2 araç “Arama Sonuçları” ve “URL Denetimi” olacak. Arama sonuçları örneğini yukarıdaki görselden inceleyebilirsiniz. Bu görsele göre “Tokyotreat Japon Atıştırmalıkları Kutusu İncelemesi” 175 farklı arama sorgusundan toplamda 4.554 görüntüleme ve 614 tıklama elde etmiş. Her bir sorgu için gerçekleşen gösterimler, tıklamalar, tıklama oranı ve SERP pozisyonu için verileri filtreleri açarak görüntüleyebiliyoruz. URL denetimi aracıyla ise herhangi bir url’nin Google’daki durumunu, -varsa- hatalarını, taranma istatistiklerini ve deneyim raporunu görebilirsiniz.
Google Search Console içerisinde aldığınız -ve Google tarafından taranmış- tüm bağlantıları, Google News görüntülenmelerini, Snippet verilerini ve çok daha fazlasını da görüntüleyebilirsiniz. Aşağıdaki bağlantıdan Google Search Console’a web sitenizi kaydetmeli ve doğrulama işlemini gerçekleştirdikten sonra site haritalarınızı yüklemelisiniz.
https://search.google.com/search-console
Google Tag Manager
Google Etiket Yöneticisi olarak da geçen Google Tag Manager (GTM), teknik olarak herhangi bir etkinliği diğerlerinden ayırabilmek için o etkinliği etiketleme amacı güder. Ama asıl avantajı yazılımcılarla çok fazla muhatap olmadan dilediğiniz Javascript içeren kodlarınızı GTM hesabınızda bir container oluşturduktan sonra ekleyebilmeniz. Örneğin Adwords dönüşümlerini izlemek istiyorsunuz ve yazılımcılarınız bununla alakalı herhangi bir şey yapmamış. GTM üzerinden oluşturacağınız bir etiket yardımıyla “Siparişiniz Alındı” sayfasında tetiklenen bir etkinlik kaydı ile dönüşümlerinizi takip edebilirsiniz. Ya da Criteo, Facebook Pixel gibi üçüncü parti özel html etiketlerini de web sitenizde GTM aracılığıyla kurabilirsiniz.
Google Etiket Yöneticisi ile Google Analytics kodunda değişiklik yapmadan her türden etkinlik oluşturabilir, farklı tetikleyiciler ile farklı dönüşümleri izleyebilirsiniz.
GTM aracılığıyla etiketlerinizin ne zaman tetikleneceğini ya da tetiklenmeyeceğini seçebilir, web sitenizin hangi sayfalarının bu etiketlerden etkilenmeyeceğini belirleyebilir, hangi olaylardan sonra hangi etiketlerinizin nasıl tetikleneceğini kurgulayabilirsiniz.
Google Analytics kodunu Google Tag Manager kullanırken web sitenize eklemek yerine GTM içerisinde Universal Analytics kısmına benzersiz id ile eklemek yeterli olacaktır.
Google araçlarından en karışık ve en zor olanı Google Tag Manager olduğu için ayrıntılı şekilde öğrenmeli ve tamamen öğrenmeden Google Analytics ile idare etmelisiniz.
GTmetrix
GTmetrix çeşitli ölçütleri baz alarak Google PageSpeed Insights alternatifi bir performans testi sunar. Ücretsiz üyeliğinde günlük olarak sitenizi tarıyor, haftada 50 adet test yapabiliyor ve datalarınızı 3 ay kadar tutabiliyorsunuz. Ücretli üyeliklerde ise farklı sunucularda test imkanı buluyor, mobil tarayıcı testleri gerçekleştirebiliyor ve genel monitoring seçeneğine ulaşabiliyorsunuz.
SEO araçlarında hiç bir zaman tek bir araca bağlı kalmanızı önermiyorum. Örneğin backlink analizi için hem Search Console hem Ahrefs hem de Moz kullanmanızı tavsiye ediyorum. Performans için de yine PageSpeed Insights, Search Console ve GTmetrix kullanmalı, farklı parametrelerde sorunları saptamalı ve çözmelisiniz.
Majestic
Majestic, Dünya üzerindeki bağlantı ağını en iyi analiz eden SEO araçlarından birisidir. Web sitenize gelen ve web sitenizden çıkan tüm bağlantıların kalite puanları, bağlantı akışları ve çeşitli parametrelerde puanlamalarını saptar; size iyi bir bağlantı analizi imkanı sunar.
Trust Flow algoritması ile web sitelerinin birbirleriyle olan bağlantılarını otorite, ilgi ve trafik olarak yorumlayan Majestic, bu konuda diğer tüm link kaşifi araçlardan ayrılmaktadır. Lite versiyonu $50, Pro versiyonu $100 ve Api versiyonu $400 olan uygulamanın ücretsiz üyeliğinde standart link analizi ile Trust Flow ve Citation Flow puanlamalarına ulaşılabilmektedir.
Moz
En sevdiğim ve bağlantı analizi için en sık kullandığım araçlardan birisi Moz. Kullanmaya başladıktan sonra Link Resarch kısmını her gün rutin olarak ziyaret etmeye başlayacağınızdan eminim. Moz yazının farklı kısımlarında da alan adı otoritesi ve sayfa otoritesi olarak bahsettiğim DA/PA ölçümleyen en iyi araçların başında geliyor. Google’ın PageRank sistemini 2014 yılında kaldırmasından sonra (aslında kaldırılmadı, yalnızca bizlerden gizlendi) siteleri birbiriyle karşılaştırabilmemiz için en iyi skor tahminini Moz sunmaya başladı. Bu yüzden de R10 ya da Fiverr gibi platformlarda yayınlanan “Guest Post” ve “Tanıtım Yazısı” ilanlarında DA/PA değerleri ön plana çıkarılır.
SEO dediğimiz şey teknik olarak DA/PA değerine bağımlı ama tamamen bu değerlerden ibaret olmayan bir kavram. Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum:
Louis Vuitton Çanta arama sorgusunda görebileceğiniz üzere yüksek DA ve PA değerine sahip siteler daha iyi içeriğe ya da doğrudan daha ilgili içeriğe sahip sitelere geçiliyor. Elbette burada DA/PA değeri 5/12 olan bir web sitesi görmemiz zor olsa da, temel bir otoriteniz varsa gerisi çok daha kolay oluyor.
Moz aracını kullanmak için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
Screaming Frog
İç optimizasyon konusunda -şahsi görüşüm- en önemli araç Screaming Frog ile tanışmanız gerekiyor. Ücretsiz versiyonunda herhangi bir web sitesinin taranabilir ilk 500 sayfası için rapor sunan programı kullanabilmek için mutlaka ücretli üyeliğini almanız gerekiyor. Yıllık £149 fiyatı ilk başta gözünüzü korkutsa da ayda £12 gibi bir rakama gerçekten değecek özellikler sunuyor.
Screaming Frog temelde bir örümcek. Web sitenizi a’dan z’ye tarayarak tüm sayfaları ve iç bağlantıları indirerek size bir ağ sunuyor. Burada web sitenizin herhangi bir sayfasındaki herhangi bir hatayı (404, canonical, seo başlığı vb.) görebiliyorsunuz. Bu kısmı biraz daha açayım.
Web sitenizdeki tüm iç bağlantıları indeksleme durumu, içerik türü, başlığı, açıklaması, sayfa boyutu, kelime sayısı, yazı/kod oranı, o sayfaya gelen bağlantı sayısını, gelen farklı bağlantı sayısını, o sayfadan çıkan bağlantı sayısını, sayfa yüklenme süresini, gerçekleştirilen son değişiklik tarihini ve yazılımsal bilgilerini görüntüleyebiliyorsunuz.
Bunun dışında özellikle e-ticaret firmalarının ayda bir kontrol etmesi gereken external menüsü oldukça önemli. External sekmesi ile web sitenizden çıkan tüm bağlantıları öğrenebilirsiniz. Böylelikle kopyala yapıştır yapılan ürün açıklamalarındaki istemediğiniz linkleri tespit edebilirsiniz.
Tüm sayfa başlıklarını, H1 ve H2 etiketlerini, meta açıklamalarını, meta anahtar kelimelerini, AMP durumunu, -varsa- Hreflang etiketini, site haritalarını, sayfa yüklenme hızlarını ayrı ayrı sekmelerde her sayfa için kontrol edebiliyorsunuz.
Tüm kırık linkleri ve yinelenen içerikleri de tarayabileceğiniz uygulamaya GA, GSC ve PSI bağlayabiliyorsunuz.
Diğer crawler’lara göre app üzerinde tüm işlerinizi yürütebiliyor ve kaydedebiliyor oluşu büyük avantaj sağlıyor. Browser tabanlı bir çok benzer uygulama olsa da Screaming Frog kadar başarılısını görmedim.
https://www.screamingfrog.co.uk
Semrush
Semrush temel olarak daha önce bahsettiğim bir kaç araç gibi web sitenizi ve rakiplerinizi tarayarak bağlantı analizi yapar. Semrush doğrudan anahtar kelime odaklı çalışabileceğiniz en iyi seo araçlarından birisidir ve herhangi bir sitenin organik trafikte hangi anahtar kelimelerde güçlü olduğunu saptayabilmenize olanak tanır. Üstelik bu anahtar kelimelerle alakalı bağlantı almış ya da vermiş mi, geçmişte neler yapmış, hangi Google güncellemesinde SERP skorları nasıl değişmiş gibi analizlere olanak tanır.
Semrush’ta genelde proje açarsınız ve bu projeye anahtar kelimelerinizi yüklersiniz. Rakipler bölümünden de önerilen rakiplerinize bakıp, isterseniz kendi bulduğunuz rakip siteleri de ekleyip karşılaştırma yaparsınız. Tüm bunları yaparken de rapor alabilir ya da site içinde kayıtlı tutabilirsiniz.
Semrush Pro paketi aylık $120, Guru paketi aylık $230 ve Business paketi aylık $450 fiyat etiketiyle sunuyor. Yıllıkta ise %20’ye yakın bir avantaj sağlıyor. Yalnız geçmişe dönük data tutabilmeniz ve görüntüleyebilmeniz için mutlaka Guru paketine, Google reklamlarını da görüntülemek isterseniz Business paketine ihtiyaç duyuyorsunuz.
Similarweb
Similarweb adından da anlaşılacağı gibi benzer siteleri bulmak ve bu benzer konulardaki sitelerle kendi sitenizi sağlıklı şekilde karşılaştırabilmeniz için ortaya çıkan bir SEO aracı. Ancak yıllar içinde içerisine bir çok özellik eklendi ve diğer bağlantı analiz araçlarından bile detaylı raporlama imkanı sunar oldu.
Ben ücretli versiyonunu deneme süresi dışında kullanmayı tercih etmedim, keza diğer araçlara hem yeterince para ödüyorum hem de yeterince bilgi alabiliyorum. Ancak özelliklere siz de göz atmalı ve ihtiyaç halinde $250’dan başlayan paketleri satın almalısınız.
Similarweb klasik rekabet, anahtar kelime araştırma, bağlantı analizleri, yayınlanan reklamların analizleri, uygulama analizleri (evet Android ve iOS uygulamaları dahil), kitle kaşifi ve marka performansı gibi ekstra araçlar sunuyor.
Neler yapabileceğine göz atmak için Solutions menüsünü incelemeli ve ana sayfasından da kendi web sitenizi 1 kez aratmalısınız. Eğer web sitenizin yeterli trafiği varsa rakip sitelerle beraber her türlü analizi size sunacaktır. Eğer sunmuyorsa ücretsiz üyelik ile Google Analytics hesabınızı bağlayabilir ve buraya veri çekebilirsiniz.
Yandex.Metrica
Yandex Metrica, Google Analytics gibi analiz yapmanıza yarayan bir sayaçtır. Yandex Webmaster’da olduğu gibi Google tarafıyla karşılaştırıldığında çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır.
Metrica size ziyaretçi ve oturum sayılarını, sayfa düzeyinde raporları, trafik kaynaklarını, e-ticaret dönüşümlerini ve kitle bilgilerini sunar. Ancak farklı olarak Webvisor aracı ile ziyaretçilerin sayfanızda yaptığı tıklama, kaydırma ya da etkinlik başlatma gibi tüm önemli içgörüleri bir arada toplayan raporlara sahiptir.
Ayrıca herhangi bir kullanıcının bir önceki ziyaretiyle yenisi arasındaki süreyi raporlaması, etkinlikleri arasındaki farkları göstermesi ve ayrıntılı bağlantı haritası sunmasıyla mutlaka kullanmanız gereken araçlar arasında yer alıyor.
Yandex.Webmaster
Yandex Webmaster Tools aslında Google Search Console ile benzerlik gösteren bir araç olarak bilinse de, GSC ile karşılaştırıldığında bir çok avantajı ve dezavantajı bulunuyor.
Klasik olarak Yandex arama motoru üzerinde yapılan tüm aramaları hem anahtar kelime hem de sayfa bazlı olarak raporlayabilir, sayfaların indekslenmeleri önünde bir engel varsa görebilir, sayfalarınızın taranma istatistiklerini görüntüleyebilir, gelen ve giden bağlantıları listeleyebilir, turbo sayfalar hakkında bilgi alabilir ve genel trendlere göz atabilirsiniz.
Aşağıdaki bağlantıdan Yandex.Webmaster kaydınızı oluşturabilirsiniz:
İç Optimizasyon
SEO Nasıl Yapılır bölümünde bahsettiğim 3 ana unsurun 2’si iç optimizasyon işlemleri arasında yer alıyor. İlki kaliteli içerik, ikincisi doğru iç bağlantı…
Site içi SEO işlemlerinde en önemli unsur tabi ki kaliteli içerik. Eğer makalelerden oluşan bir web siteniz varsa, makalelerinizin gerçekten özgün şekilde tarafınızdan üretilmesi, doğru şekilde başlıklandırılması, doğru olay örgüsünde ilerlemesi, doğru kelimelerin seçilmesi ve yeri geldiğinde doğru referansların verilmesi gerekiyor.
Eğer e-ticaret sitesi sahibiyseniz, sitenizdeki ürünlerin stok kodu, barkod bilgisi (Google Merchant Center için önemli), görsel seçimi (Google botları artık görselden ürünü tanıyabiliyor, ürün görseli üzerindeki yazı-etiket-filigran farkedebiliyor), görsellerin alt etiketi (Google, Mart 2021’den beri Google Görseller kısmında ürün etiketini test ediyor), ürün sayfasının meta bilgileri (SEO açısından hala çok değerli), ürün açıklamasının kaliteli içeriklerle desteklenmesi, fiyatının iyi olması (evet 100 TL’lik ürünü 9.999 TL’ye koyduğunuzda Google’ın gözünde öneminiz düşüyor), benzer ürünlerin de teklif edilmesi (ziyaretçi dolaşımını arttırıyor ve hemen terketme oranını düşürüyor) ve video eklenmesi (Google’ın yeni göz bebeği içinde video açıklama/inceleme bulunan ürünler) gibi unsurlara önem vermeniz gerekiyor.
İç optimizasyonun diğer ayağı ise site içi kusursuz dolaşım! Menülerin doğru şekilde konumlandırılması, kullanıcı deneyimi noktasında kusursuz bir yazılıma sahip olmanız, ürün ya da makale altında benzer ürünlere ya da makalelere yönlendirici (teşvik edici) bölümlerin olması ve site hızı oldukça önemli. Site hızına ayrıca değinmek istiyorum; 2022 yılında Google açısından en önemli kriterlerden birisi CLS olacak. Hiç yaşadınız mı bilmiyorum, bazı sitelerde siteye tıkladıktan sonra tam ilk gördüğünüz butona tıklayacakken, yukarıda bir görsel yeni yüklenir ve tıklamak üzere olduğunuz buton aşağı kayar. Google buna çok kızıyor!
Site içi optimizasyonu için SEO hizmeti alacaksanız ve yazılım tarafıyla bu ekip ilgilenecekse, CLS değerlerinin tüm sayfalar için kontrolünü ve Google PageSpeed Insights aracılığıyla hem web hem de mobil deneyimi test ettirin.
Dış Optimizasyon
Site dışı optimizasyon dediğimiz şey normal şartlarda sizin elinizde olmaması gereken bir konu. Kaliteli içerik yazarsanız web siteleri sizi referans göstermeye ya da içeriklerinizden alıntılar yapmaya başlar. Daha da ileri seviyede düşünecek olursak akademik makalelerin referanslarında, üniversitelerin pdf ders notlarının alt bilgi bölümünde ya da videoların açıklamalarında sizin sitenizdeki makalenin linki bulunur. Ancak genelde bunun için sabredemiyoruz.
Site dışı optimizasyon kaliteli bağlantılardan ve ziyaretçilerin davranışlarından oluşuyor. İlk olarak kaliteli bağlantılar kısmını açmak istiyorum; sitenize ne kadar otoriter web sitesinden bağlantı gelirse, sizin de otoriteniz o kadar yükselir. Ancak burada dikkat etmemiz ve aşırı optimizasyondan kaçınmamız gereken bir durum var. Bunu da açmadan önce otoriteden bahsetmeliyim.
Web sitelerinin genel olarak otoritesi 2’ye ayrılır. Sayfa otoritesi, genelde PA kısaltmasıyla Page Authority olarak adlandırılır ve sitenizin iç sayfalarının kendi başına otorite değeridir. Alan adı otoritesi ise DA kısaltmasıyla Domain Authority olarak adlandırılır ve alan adınızın tek başına otorite değerini ifade eder. Ahrefs, Moz ve Majestic en çok kullanılan otorite/puanlama araçlarıdır.
SEO Destekleyici İşlemler
Arama motoru optimizasyonu için dijital pazarlama ajansları genellikle destekleyici uygulamaları projeye dahil ederler. Bunun sebebi Google’a “sana muhtaç değilim, içeriğim/ürünüm zaten iyi” diyebilmek. Çünkü Google sadece kendi botlarına ya da algoritmasına güvenmiyor; mevcut ziyaretçilerin davranışlarını da inceleyip çeşitli veriler elde ediyor.
Destekleyici aktivitelerin büyük bir kısmı gerçek insanları web sitenize çekmek ve bu ziyaretçilerin sitenizle etkileşim kurmasını sağlamak; aslında bu kadar basit!
Reklamlar
Reklamların SEO’ya katkısı uzun süredir tartışılan bir konu. Benim şahsi görüşüm, ister Google Ads üzerinden ister Facebook Business üzerinden isterseniz de Criteo gibi üçüncü parti reklam platformlarından reklam verin; daima işe yarar!
Aslında Google SERP’teki sıralamayı belirlerken arka planda şunu yapıyor:
- İçerik yayına girdikten sonra botlarını ziyaret etmesi için sitenize gönderiyor.
- İçeriğin hangi konuda ve hangi kitleye uygun yazıldığını saptıyor.
- İçeriğinizi alan adı otoriteniz ve kalitenizle beraber düşünüp algoritmaya puanlatıyor.
- Eğer alan adı otoriteniz yüksekse kötü bir içerik üretemeyeceğinizi düşünüp orta-üst sıralama veriyor.
- Eğer alan adı otoriteniz düşükse sağlıklı karar verebilmek için ziyaretçi bekliyor.
- Eğer alan adı otoriteniz düşük ama web siteniz henüz yeniyse size bir şans tanımak adına orta sıra (hatta zaman zaman üst sıra) verip oradan gelecek ziyaretçilerin web sitenizde neler yapacağına bakmak istiyor.
- Ziyaretçi davranışlarını inceleyip pozisyonunuzu belirliyor.
- Sitenizdeki içeriğin referans gösterilmesini bekliyor (sosyal paylaşım ya da backlink olarak).
- Nihai sıranız 1 ay kadar bir süre içerisinde oturmuş oluyor.
Şimdi bu verdiğim bilgileri düşündüğümüzde reklam oluşturmak ve yayınlamak oldukça önemli. Ancak yine verdiğim bilgilere dayanarak eski usul trafik satın alma ya da çevreden arkadaşlara tıklatma olarak olmaması gerekiyor. Yine ucuz olsun benim olsun mantığı ile Tıklama Başı Maliyet’i 0,05 TL olan bir reklam modeli ile dümdüz trafik çekmek olumsuz etkiliyor. Yani toparlamak ve özetlemek gerekirse, maliyete bakılmadan hedef kitlenize en uygun kişilerin seçildiği bir reklam modelinden elde edeceğiniz getiri sadece anlık trafik ya da anlık e-ticaret dönüşümü (satış) olarak değil, arama motoru optimizasyonu noktasında da fayda sağlayacaktır. Aksini de tarif etmek gerekirse, satın alacağınız trafik ya da ucuz maliyetli reklam modelleri fayda getirmeyeceği gibi zarar da verecektir.
Bahsettiğim nedenlerden dolayı eğer Influencer Marketing ya da marka bilinirliği yöntemlerini kullanmıyorsanız, mutlaka reklam yayınlamalı ve hedef kitlenize en uygun kitleyi web sitenize çekmelisiniz.
Arama Motorları ile Empati Yapmak
Google, Bing ya da Yandex tek bir şey için mücadele ediyor; daha iyi makine öğrenimine sahip yapay zeka! Bilin bakalım yapay zeka aslında kimi taklit etmeye çalışıyor? Evet web sitesi ziyaretçilerini!
Arama motoru optimizasyonu demek web sitenizi arama motoruna uygun hale getirmek gibi nitelendirilse de asıl amaç ziyaretçiye uygun hale getirmek. Çünkü arama motorları tüm algoritma güncellemelerini ziyaretçilerin iyiliği için yapıyor. Yani yapılan her güncellemede sıralamaları ziyaretçilerin ilgisine, ziyaretçilerin görmek istedikleri kaliteye ve yaşamak istedikleri deneyime göre değiştiriyorlar.
Saydığım nedenlerden dolayı arama motorları ile empati yapmayı öğrenmeniz gerekiyor. Hatta sohbet etmenizi de öneriyorum. Aşağıdaki soruları sorarak işe koyulabilirsiniz:
- Filtre kahvelerle alakalı yazdığım “French Press’te Kahve Nasıl Demlenir?” içeriği gerçekten kaliteli mi?
- Web sitemde sattığım “ASUS ABC123 Model Notebook” müşterilerime yeterince açıklama sunuyor mu?
- Blog sitemde yayınladığım “Fransız Yapımı Çizgi Filmler” yazısı yeterince kapsamlı ve bilgilendirici mi?
- Ajansımın web sitesinde sunulan “SEO Hizmeti” doğru şekilde tarif ediliyor ve talep toplayabiliyor mu?
- Halı yıkama için yayına aldığım web sitemde müşteri halısını bana yıkatmaya karar verebiliyor ve iletişim adreslerimi kolay şekilde bulabiliyor mu?
- Altf4 isimli web sitemde yayınladığım “Razer Chroma Klavye İncelemesi” gerçekten ürünü her yönüyle objektif şekilde inceliyor, ziyaretçilere etkileşim fırsatı tanıyor, görsellerle ve videolarla destek veriyor mu?
- Avşa Otelleri isimli web siteme gelen bağlantılar gerçekten hedef kitlemin etkileşime girebileceği web sitelerden geliyor mu?
- Baş Ağrısına Çözümler isimli makaleme gelen bağlantılar gerçekten benim referans gösterildiğim içeriklerden mi geliyor?
Yukarıda örneğini vermiş olduğum soruları daha da geliştirerek kendi kendinizi optimize edebilirsiniz. Google halen bazı konularda kandırılabiliyor olsa da yanılma payının yakın zamanda %1 oranına kadar gerileyeceğini düşünüyorum.
SEO hiç bir zaman 600 kelime içerik + 3 backlink + 2 alt metni dolu görsel değildir!
SEO’ya Uygun İçerik Üretmek
Arama motorları doğrudan içerik standartlarını belirlemez. Burada standart aşağıdaki kriterlere göre sizin tarafınızdan belirlenmelidir.
- Konu
- İnternetteki bilgi miktarı
- Ziyaretçi
- Web sitesi
Konu
Sırayla açıklamak gerekirse, üretilecek içeriğin kelime sayısı, barındıracağı link, destekleyecek görsellerin sayısı, başlıkların hiyerarşisi ve dışarıdan alacağınız bağlantılar konudan konuya değişiklik gösterir. Örneğin akademik bir konuda makale yazdığınızda bolca referans gösterileceğiniz için fazla bağlantı alırsınız. Yine akademik bir konu olmasından mütevellit başlıklarınızın hiyerarşisi H1-H2-H3-H3-H2-H3-H3-H3-H2-H3 şeklinde olabilir (buna biraz sonra değineceğiz) ve bu da standartları karşılar. Kelime sayısı belki 3.000-4.000 civarında olacaktır ki bu da iyi bir rakam gibi gözükür. Ancak araştırmayı siz yaptığınız için link ekleyemeyebilir ya da araştırma henüz teori aşamasında olduğundan dolayı yeterli sayıda görsel materyal bulamayabilirsiniz.
Eğer konunuz elektrikli scooter modelleri ise bolca görsel bulur, satış yapan firmalara bolca link çıkarırsınız. Ancak hiç bir zaman içeriğiniz referans niteliği taşımayacağından link almazsınız ya da başlıklarınız düzgün bir hiyerarşide olmaz. Bu örnekten yola çıkarak yaptığınız iş, link almadığınız ve başlıkları düzgün kurgulamadığınız için seoya uygun bir içerik üretmediğiniz anlamını taşımaz.
İnternetteki Bilgi Miktarı
Normal şartlarda internette mevcut olmayan ya da az miktarda bulunan bir bilgiyi paylaştığınızda içeriğiniz otomatik olarak değerli olacaktır. Ancak yine kelime sayısının düşük olması, ziyaretçinin az olması ya da görsellerin az sayıda koyulmuş olması problem teşkil etmeyecektir. Çünkü az bulunan bir bilgiyi paylaştığınız için muhtemelen çok fazla siteye kaynak olacaksınız. Gelen az sayıdaki ziyaretçi de sitenizle doğrudan etkileşim kuracak ve yeriniz yavaş yavaş sabitlenecek.
Ziyaretçi
En önemli içerik kriterlerinden birisi ziyaretçilerdir. Daha da doğru ifade ile “Beklenen Ziyaretçinin Özellikleri”dir. Üreteceğiniz içeriğin dili, yapısı, görselleri, içerden çıkan ve dışarıdan gelen bağlantıları, kelime sayısı, başlıkların düzeni ve diğer tüm içerik özellikleri ziyaretçinize uygun olmak zorundadır. Eğer çocuk oyuncakları satıyor ve ürün açıklaması için bir içerik üretiyorsanız, ebeveynlerin anlayacağı dilden bir içerik yazmak, sağlığa uygunluğu konusunda başlık ve paragraf ayırmak, çocuklarla alakalı içerik üreten web sitelerinden doğru noktalarda bağlantı almak, meşguliyetlerini düşünerek kelime sayısını fazla uzatmamak, görsel barındıran bölümleri (ürün fotoğrafları, genel bakış vb.) her açıdan çekilmiş fotoğraflarla desteklemek zorundasınız.
Web Sitesi
Son olarak kriterimiz web sitenizin ta kendisi. Eğer akademik makaleler üreten bir web sitesinde bir anda tıklama uğruna “Slime Yaptım Çok Yapışkan Oldu” isimli bir içerik yayınlarsanız, Google “orada dur” diyebilir. Çünkü sitenizdeki ziyaretçilerin demografik yapısı, ilgi alanları, etkileşime giriş şekilleri ve Google’daki verileri ürettiğiniz içeriğin hedef kitlesinden farklı olacağı için büyük bir problem yaşatacaktır.
Yukarıdaki 4 ana kriteri bir kenara koyacak olursak aşağıdakilere dikkat etmeniz yeterli olacaktır.
- Yazım kurallarına uymak
- Açıklayıcı ve okunabilirliği yüksek metin yazmak
- Görsellerle desteklemek
- Meta etiketlere dikkat etmek
- Yazı içinden referans bağlantılar vermek
- Yazının bulunduğu sayfaya dışarıdan kaliteli bağlantılar almak
- Müşteri/ziyaretçi yorumlarına sahip olmak
- Başlık hiyerarşisini büyükten küçüğe doğru kurgulamak (H1>H2>H3>H4>H5)
Bir de benim gibi birbirinden farklı içerikleri tek bir rehberde birleştirmeye çalışmayın. Ben bu içerikte sıralamadan çok insanların birbiriyle paylaşabilecekleri içerik üretmeye çalıştım. Ancak kimse bu 7.000 kelimeden oluşan içeriğin tamamını okumayacağı ya da sonuna kadar kaydırmayacağı için olumsuz etkisi olacaktır.
Güncellemeleri Takip Etmek
Google güncellemelerini her dijital pazarlama uzmanı takip etmek zorundadır. Google çekirdek algoritma güncellemesi adı verilen bu güncellemelerde mutlaka bir güncelleme notu paylaşılır (paylaşılmazsa da bir şekilde sızdırılır) ve gerçekleştirilen değişiklikler açığa kavuşur. Bu güncellemelerin asıl nedeni tabi ki SEO’nun da amacı olan iyi ziyaretçi deneyimi, kaliteli içerik, doğru bağlantılar ve yüksek etkileşimdir.
Google güncellemelerinden sonra oluşan sıralama dalgalanmaları takip edilmeli, olumlu veya olumsuz etkisi varsa kısa zaman içerisinde gerekli düzenlemeleri sağlamalısınız.
Influencer Marketing
Influencer marketing konusu hala bizim kendi içimizde de bolca tartıştığımız bir konu. Önüme yaklaşık olarak 10’dan fazla proje geldi ve her biri SEO’ya mutlaka etki etti. Ancak bunların yarısına yakını olumluyken, diğer yarısı olumsuz şekilde gerçekleşti. Benim şahsi fikrim ve yorumum şu şekilde; influencer pazarlama aktiviteleri satış destekleyici olarak çok çok iyi bir tercih. Ancak clickbait dediğimiz yukarıya kaydırmaya yönelik paylaşımlarda hedef kitlemizin dışında da insan geliyor ve bu insanlar hiç ama hiç bir etkinlik gerçekleştirmeden (hatta scroll da dahil) sayfayı kapatıyorlar. Hemen çıkma oranımızın yükselmesi bir yana, ziyaretçi deneyimi olarak da kötü bir aktivite oluşmuş oluyor.
Influencer marketing çalışması yaptıracağınız zaman -kitle seçimi mümkün olmasa da- kitlenize en uygun influencer’ları seçmeye çalışmalısınız. Ürününüz, hizmetiniz ya da içeriğinizle ilgilenmeyecek ziyaretçileri henüz paylaşım aşamasında elemelisiniz. Yani doğrudan 1000 kaydırma alacağınıza içeriğinizle ilgilenebilecek 70 kaydırma almanız çok daha fazla katkı sağlayacaktır.
SEO Danışmanlık ve SEO Ajansları
SEO hizmeti artık tek başına bir hizmet değil. Yukarıda anlattığım şekilde kaliteli içerik üretecek, tüm araçları kullanacak, tüm destekleyici aktiviteleri gerçekleştirecek ve tüm güncellemeleri takip edip içerikleri güncelleyecek bir ajans bulmak zor oluyor. Eğer tüm bahsettiğim işleri tek bir proje için yapabilecek ajans bulursanız kaçırmayın derim.
SEO danışmanlığı almanızı pek tavsiye etmiyorum. Genelde herkese gönderdikleri önceden hazırlanmış yol haritası pdf’lerini gönderip, iki analiz yapıp, üç de rakibe bakarak geçiştiriyorlar. Ancak ajanslar projenizi tüm yönleriyle ele alabilir ve tüm içeriği üstlenebilir.
SEO’ya hiç bir zaman iş olarak bakmamalısınız. Hobi ya da kişisel ilgi olarak başlayıp, yavaş yavaş öğrenerek ve üzerine katarak devam ederseniz başarılı olabilirsiniz. Eğer aklınıza takılan soru varsa ya da daha fazla bilgi almak isterseniz benimle iletişim sayfası üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Baştan sona soluksuz okudum, öncelikle elinize sağlık. Sadece ufak bir ekleme yapmak istiyorum. SEO araçlarını en başta belirttiğiniz 3 ana kategoriye göre filtreleyerek koysaydınız her bir kategoride bir adet araç seçmemiz kolaylaşırdı diye düşünüyorum. Yine de siz daha iyi bilirsiniz
Bana ulaşabilir misiniz epostam kayıtlı
Bazı şeyleri bildiğimi düşünüyordum ama yanılmışım. Araçların bu kadar olduğunu bilmiyordum açıkçası. Ders niteliğinde.
Hiçbir zaman seocu olmıcam fakat personelimin seo konusunda neler yapması gerektiğini ve onları nasıl denetlemem gerektiğini anladım sayenizde teşekkürler.
Reklamların bu kadar desteklediğini ilk defa sizde okudum ancak bu yazıdan çıkarılması gereken anafikir google ile empati yapmak oldu. Harikasınız
Çok teşekkürler. Aslında reklamlar 3 farklı metrikte yardımcı oluyor. İlki tabi ki marka bilinirliği ile organik aramaları arttırması. İkincisi doğal olarak ziyaretçi trafiğini arttırması ve üçüncüsü ise ikinciyle bağlantılı olarak, reklamda kullandığınız kitlenin segmentasyonuna (konu, demografik yapı ve yakın ilgi alanı gibi) göre bir ziyaretçi trafiği oluşturarak doğrudan web siteniz ile ilgilenebilecek kullanıcılarla rakiplerinizden sıyrılmanız. Her tıklama değerli değildir ancak web sitenizin konusuyla alakalı bir kullanıcıdan gelen tıklama değerlidir.
Selamlar, Google son güncellemesinde arama sonuçlarında ads reklamı bulunan bağlantılara sponsorlu reklam etiketi basmaya başladı. Bu da aslında seoya olan önemi bir kat daha arttırdı. İnsanlar artık sponsorlu olan linklere basmayı bırakacaklardır. Sizin bu konuda bir düşünceniz var mı?
Aksine hala Google Ads’in önemi artıyor. Google için en büyük ekmek kapısı :)
Nasıl iletişime geçebilirim sizinle? E posta kısmını doldurdum
E-postanıza dönüş sağladım :)
Değerli bilgiler için çok teşekkür ederim ancak her bir aracın videolu anlatımını da koymalısınız.
Videolu anlatımları Udemy’deki dijital pazarlama eğitmenleri gerçekleştiriyor.